THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, CNN Türk kanalında Ahmet Hakan'ın konuğu oldu. Aycı, THY'nin pandemi dönemindeki operasyonlarından Kazakistan’da yaşanan olaylar sırasında tesadüfen orada bulunması ve THY ekiplerinin tahliye edilme süreciyle ilgili konulara açıklık getirdi.
Aycı, THY uçuş ekipleri ülkedeyken Kazakistan’dan Turkish Cargo uçağıyla ayrılmasıyla ilgili Hakan’ın sorusu üzerine şunları söyledi:
“Sendika görüşmeleri çok yoğun geçti sene sonunda. Bir an önce çalışma arkadaşlarımıza müjdeyi açıklamak istiyorduk. Çok yakın arkadaşlarım Kazakistan'a davet etti. İş adamları da Kazakistan'a bizi davet ediyordu. Yarı iş, yarı tatil gibi oldu. THY için vaktimi ne kadar verirsem o kadar iyi diye düşündüm. Aklımızda her zaman Türk Hava Yolları’nı büyütmek ve güçlendirmek olduğu için dostlarımla hem görüşmek hem de iş için Kazakistan'a gittik.
“Sizi eşinizle birlikte yollayalım, söz veriyoruz ekibinizi de peşinizden yollayacağız”
Kazakistan 35 yıldır çok istikrarlı bir ülkeydi. Orada bir karışıklık ve kalkışma meydana geldi. Çarşamba sabahı dönüş uçağımız vardı zaten. O uçağımıza gitmek üzere eşimle hazırlanırken, bazı bilgiler aldık; 'Yollarda bazı sıkıntılar var’ şeklinde. Gece bazı karışıklıklar başladı, sabah da bizim uçağımız var. ‘Eşinizle ille gitmek zorunda mısınız? Bu riski alalım mı diye.’ Ben de bu riski eşim yanımda olduğu için almak istemedim. Tek başıma olsam bu riski çok kolay alırım ama yanımda eşim olduğu için dedim ki peki biraz daha bekleyelim. Neymiş olaylar anlayalım, sakince gidelim. Sonrasında olaylar o gün büyüdü ve çarşamba akşamı daha da şiddetlendi. Hem Türkiye'deki resmi makamlarımızla hem Kazaklarla yaptığımız görüşmelerde perşembe günü dediler ki ‘kargo uçağınız var, buradan kaldırıp yollamak istiyormuşsunuz’. Çünkü uçağa da saldırı ihtimali oldu. Hatta yer hizmetlerdeki arkadaşlar da havalimanına saldırı olduğunda havalimanının dışına kaçtılar. Dolayısıyla araçlara ve uçaklara doğru bu saldırının gelme ihtimali vardı. Kazakistan dost bir ülke. Kendimi her zaman güvende hissettiğim bir ülke. Biz oradayken de güvenliğe azami oranda riayet ettiler. 5 yıldızlı bir oteldeydi çalışanlarımız da. Azami oranda oranın güvenliğine dikkat ettiler. Hem otel çalışanları çalışanlarımıza çok iyi baktılar. Hem de bizi orada kaldığımız süre içiresinde çok iyi misafir ettiler. Hem Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun hem Sani Şener'in girişimleriyle beraberce bir izin aldılar. Dediler ki, 'Ekibinizi daha sonra göndereceğiz ama sizi buradan gönderelim. Sizin burada olmanızdan dolayı çok fazla haber çıkmaya başladı Kazakistan’la ilgili. Biz bu kadar gerginlik olmasını istemiyoruz. Sizin burada olmanız haber sayısını artırmaya başladı. Sizi eşinizle birlikte yollayalım, söz veriyoruz ekibinizi de peşinizden yollayacağız. O kadar izin alabildik.
Kargo uçağında 4 koltuk vardır. Bunlardan biri loadmasterindir(yükleme uzmanı), diğeri de teknisyenindir. Önde de pilotlarımız var. Bir de bir dinlenme odası vardır. Orada da alt üstlü yatak vardır pilotların dinlenmesi için. Dolayısıyla sadece iki ilave koltuk var. O da iki boşluğa da bizim pilotlarımızdan alalım götürelim dedik. Kazak yetkililer müsaade etmediler. Biz onları toplu şekilde göndereceğiz dediler. Bir an önce ben de krize müdahil olmak için ülkeme döndüm. Uçuşlarımız normale döndü. Bizim Kazakistan da bir hubımız var. Çin’e gidip gelen kargo uçaklarımızın ara istasyon olarak kullandıkları bir hub orası. Orada ekipler bekler, ekipler değişir, Orta Asya’ya kadar gelir yükleri indiririz, oradan yük alırız. Bizim için önemli bir hub Almatı Havalimanı ve TAV grubu işletiyor. Büyük bir şans onların işletmesi..
Ben krizi Kazakistan’dan yönetemem
Benim krizi yönetmem gereken merkeze dönüp merkezde bütün haberleşme imkanları elimdeyken yapmaktır. Çünkü Kazakistan’da haberleşme ara ara kesildi, haber alamıyorduk. Bu yüzden zaten haber alınamadığı için insanlar panik olup haber yapmaya başladılar. Ekiplerimizin aileleri endişelenmeye başladı. Bütün imkanlara kavuşmak ve ekibimi daha hızlı kurtarabilmek adına Kazak makamlarından gelen bu sinyalleri de dikkate aldım ve biran gelip çözdük krizi, arkadaşlarımızı da aldık. Sonuç itibarıyla ekip arkadaşlarımı hiçbir yerde hiçbir şekilde bırakmam söz konusu olamaz. Onlar oradayken benim rahat uyumam mümkün olamaz. Bu krizde ne kadar çaba sarf ettiğimizi hem Dışişleri Bakanım gayet iyi biliyorlar hem Kazak makamları hem de Sani Şener Bey en yakın şahitlerimiz, birlikte çalıştık.
Sayfa başına git