Bunu projenin en başından itibaren ele aldıklarını kaydeden Kalyoncu, “Birçok teknolojiyi yerlileştirerek bize, özel hiçbir havalimanında olmayan yeni çözümler üreterek burada uygulamak, İstanbul Havalimanı’nı dünyada, Avrupa’da dünyanın en yoğun havalimanları da dahil yüzde 40, yüzde 50 gecikme ve operasyonel çöküntüler yaşarken, İstanbul Havalimanı olarak bırakın operasyonel zaafiyeti, daha ileriye nasıl gideriz’in adımını atıyoruz. 5 G adımını da bunlardan önemli bir adımı olarak görüyoruz.” dedi.
101 FARKLI SİSTEM VAR
İGA İstanbul Havalimanı’nda yangın sistemlerinden bagaj sistemine kadar 101 ayrı sistemin bulunduğuna dikkat çeken Kalyoncu, “Dünyada hiç denenmemiş kadar büyüğünü yapmak oldu bu sistemlerin. Terminal binası Pentagondan sonra bir çatı altındaki en büyük bina. 1.4 milyon metre kare. Bizim ölçek ekonomisinin getirdiği avantajları kullanarak birçok noktada yerli hizmetleri ortaya koyduk. Bu sitemler münferit halde çalıştırılması zorken biz müştereken ve hatasız çalıştırıyoruz. Bundan sonra 5G altyapısı sayesinde çok daha mükemmel bir noktaya taşıyacağız. Türkiye’nin 5G yolculuğu İstanbul Havalimanı’ndan başlıyor olacak.” diye konuştu.
Birçok ilki hayata geçirmenin gururu ile bugünkü ilk uygulamayı da hayata geçirirken somut etkilerini göz ününde bulunduklarını kaydeden Kalyoncu, “Nesnelerin interneti ve yapay zeka uygulamaları sayesinde biz somut, yolculara fayda üreten noktalara getireceğiz. Burada ciddi veri var. Biz bu verileri toplayarak kararlar veriyoruz. Çocuk ve aile dostu temasını uygulayan havalimanı olduk. Ailelerin çocukları ile birlikte daha konforlu seyahat etmesini sağladık. Bu tamamen buradaki teknolojinin sağladığı veri ile oldu. 65 yaş üstü yolcular için projemiz sürüyor. Burada büyük verinin faydalarını kullanıyoruz. İş maksatlı seyahat eden yolcularımız için de yeni bir programı ortaya koyacağız. Akıllı, sürdürülebilir ve insan odaklı bir havalimanı olma hedefimizi koruyoruz. Dünya çapında aldığımız birçok ödül de bu konuda eşsiz olduğumuzu gösterdi.” şeklinde konuştu.