Son aylarda dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını küresel çapta bir turizm krizine sebep oldu. Yaklaşan tatil sezonunun ne zaman açılabileceğine dair çeşitli öngörülerde bulunulurken, birçok ülke hala uluslararası seyahat kısıtlamalarına devam ediyor. Uluslararası Turizm Örgütü verilerine göre en fazla uluslararası turist ağırlayan ülkeler sıralamasında 6’ncı sırada yer alan Türkiye’de ise yıllık 35 milyar dolar seviyesine yükselen turizm gelirinin bu sene ciddi zarara uğrayacağı değerlendiriliyor. Havacılık, seyahat acenteleri ve konaklama tesisleriyle dünyanın 26 destinasyonunda faaliyet gösteren Corendon Turizm Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, şirkete 200 milyon Euro zarar olarak yansıyan salgın sürecine karşı hazırladıkları hareket planının ayrıntılarını Hürriyet’e anlattı.
2020 sezonunda turizmde ne bekliyorduk, nasıl tabloyla karşı karşıyayız? Bu beklenmedik küresel sorun Corendon Turizm Grubu’nu nasıl etkiledi?
2020’de Türkiye’de hem yolcu sayısıyla hem de gelir seviyesiyle rekorların kırılacağı bir yaz sezonu bekleniyordu. Yaz sezonuna girerken böyle bir aksiliğin yaşanması hayal kırıklığına sebep oldu. Hem tur operatörleri hem havacılık sektörü hem de konaklama tesisleri açısından büyük bir darbe oldu. Ancak bu kez küresel bir krizle karşı karşıyayız ve ilk defa sektörün paydaşları ve ülke olarak yalnız değiliz. Herkes birbirine anlayışlı yaklaşmaya çalışıyor. Özellikle finans sektörünün kredi imkanları oluşturmak konusunda sınırları sonuna kadar zorladığını görüyoruz.
NORMALLEŞME İÇİN HEDEF TEMMUZ
Normalleşme sürecine geçiş için öngördüğünüz bir tarih var mı?
Biz hareketliliğin başlayacağı tarih olarak temmuz ayını hedef aldık. Temmuzda başlangıç yaparsak düşük kapasiteli süreci de bir an önce atlatırız. Ancak her geçen gün ülkelerden gelen açıklamalar yeni senaryoları da beraberinde getiriyor. Almanya 15 Haziran’a kadar hava sahasını kapattı. Rusya’da uçuşlara temmuz sonu ağustos başında başlanacağı söyleniyor. Operasyonların başlaması için sadece Türkiye’de değil karşı ülkelerdeki gelişmeler de çok önemli. Biz burada sağlıklı, güvenli bir ortam hazırlasak da Avrupa’dan, Rusya’dan gelişler temmuzu, ağustosu veya daha ileri tarihleri bulursa Türkiye 2020 yılını komple kaybeder.
Peki turizmde önceki yıl yaşadığımız ve bu yıl salgın olmasaydı yaşamayı beklediğiniz rekorları bir daha ne zaman bekleyebiliriz?
Antalya’da normalleşme oluşup sınırlar açılsa bile 2020 turizmciler için güdük bir yıl olacak. Seneye bu zamanlar normal bir turizm sezonuna döneriz diye düşünüyoruz. Sektör paydaşlarının bu yıl çıkan zararları çıkarması ve yerine koyması, birkaç iyi turizm sezonunu gerektirecek. Önümüzdeki bir yıllık süre içinde aşırı önlemlerle bir yaz sezonu geçireceğiz. Sonra bu önlemler biraz gevşeyecek. İlacın ve aşının bulunmasıyla beraber insanlar normal yaşantılarına dönecektir. Bazı uzmanlar salgının turizm yoğunluğuna negatif etkilerinin 2–3 yıl süreceği yönünde senaryolar çiziyor. Ama Türkiye turizmi sonraki sezonda ikinci bir kaybı kaldıramaz.
ALIŞMADIKLARI BİR TURİZM GÖRECEKLER
Yeniden hareketli günlerin başlayacağı döneme yönelik planlamalar yapıyor musunuz?
Kültür ve Turizm ile Sağlık Bakanlığı’nın oluşturduğu sistem çalışmaları ve zorunluluk haline getirdiği uygulamalar var. Biz de otellerde ve uçaklarda bu yeni koşullara uygun planlamalar yapıyoruz. Ama otellerde yüzde 50 dolulukla çalışılması, uçaklarda gideri yüzde 30 yükselten iki yolcu arasındaki orta koltuğun boş bırakılması gibi planlamalar maliyet yükünü artırıyor. Sezon başlasa da bu kurallarla yaşamak zorunda olduğumuz için ilave masraflar, turizmciye bir mali yük ve operasyon zorluğu, yolcuya da memnuniyetsizlik getirecek. ‘Her şey dahil’ sistemi en iyi uygulayan ülke olarak bu hizmetlerimizde kısıtlamalara gitmek durumunda olacağız. İnsanlar alışık olmadıkları bir turizm modeli görecekler. Turizmci bütün bu zorluklara göğüs germek zorunda olacak. Bu seneyi böyle düşe kalka geçireceğiz.
Yaklaşık 1.5 aydır yaşadığımız ve bir o kadar da yaşamayı beklediğimiz sürecin bir maliyet değerlendirmesini yapabilir misiniz?
Corendon Turizm Grubu olarak turizmde işin her alanında varız. Otelcilik, tur operatörlüğü, acentecilik, havayolu taşımacılığı da yapıyoruz. Dolayısıyla turizmi derinden sarsan bu sürecin bize zararı da çok büyük oldu. Tüm çalışma alanlarımızı bir araya koyduğumuzda 200 milyon Euro civarında hasarımız var. Ama kendimizi 3 aylık bir krize hazırladık. Virüsün yarattığı kriz daha uzun sürüp 3 ayı geçerse hayatımız biraz daha zor olacak. Her şey normale dönerse bu zararı telafi etmek 3 – 5 yılımızı alacak. Bu krizde herkes aynı geminin içinde. Bu dar boğazı birlikte geçeceğiz.
EĞİTİMLER AKSADI
Bu süreçte uçakların havalimanında bekliyor olması ek bir maliyet getiriyor mu?
Bakım, park ve uçağın uçmamasından doğan ek zorunlulukların getirdiği maliyetler var. Kadroda yer alan pilotlar, mühendisler, teknikerler, hostesler şimdi evlerinde yeniden operasyona başlamak için hayatın normale dönmesini bekliyorlar. Havacılık sektörünün kadrosu kalifiye ve lisanslı personellerden oluşuyor. Onların belirli aralıklarla mecburi eğitimleri var. Bu süreç nedeniyle süresi geçen eğitimler oldu. Örneğin simülatör uygulamaları için personeli seyahat ettirmemiz gerekiyor. Ancak şu anda izolasyon koşulları, sokağa çıkma yasakları ve sınırların kapalı olması nedeniyle bunları gerçekleştiremiyoruz. Yeni gelişmelere göre planlamalarımızı güncelleyerek süreci yönetmeye çalışıyoruz.
TUR OPERATÖRLERİNİN GÜNDEMİ İPTALLER
Tur operatörleri cephesinde nasıl bir durum yaşanıyor?
Bizim tur operatörümüz Türkiye’nin yanında 25 ayrı destinasyonda hizmet sağlıyor. Yunan Adaları’ndan İspanya’ya, Dubai’den Gambiya’ya çok geniş bir coğrafyada hizmet sağlıyoruz. Her ülkenin hava sahasını açacağı tarihler takip ediliyor. O cephede de son derece zorlu bir süreç yönetilmeye çalışılıyor. Ülkelerin belirledikleri tarihler revize edildikçe gelen yeni iptallerle ilgili prosedürleri işletiyorlar.
Ceren DENİZ/Hürriyet