TEI-TS1400 turboşaft motorunun ‘GÖKBEY’ helikopteri ile yaptığı ilk uçuştan çok şey öğrendiklerini söyleyen Akşit, uçuştan sonra da helikopter üzerinde bazı testler yaptıklarını açıkladı. Motorları daha sonra Eskişehir'deki TEI tesislerine getirip çeşitli incelemeler ve testler gerçekleştirdiklerini anlatan Akşit, ”Bu süreç devam ediyor. Neye doğru devam ediyor? Artık sırada seri imalat ve sertifikasyon var. Seri imalat aşamasına artık geldik. Hatta ham malzemeleri ilk parti için sipariş verdik. Gelir gelmez de imalat faaliyetleri başlayacak. Bu biraz uzun bir süreç. Halkımızın da biraz sabırlı olması lazım. Sürekli üretilen, seri imalatta olan bir motoru bile dünyada şu anda sipariş verseniz size 2-3 yıla teslimat süresi veriyorlar. Çünkü sipariş alındıktan sonra biz ham malzeme siparişi geçtiğimizde diyelim ki dövme, ilk önce malzemesi üretiliyor, sonra dövmeciye gidiyor, o kalıp yapıyor dövüyor, size geliyor. Bir yılı geçiyor bu süreçler. Bazı kritik parçalarda 1,5 yıla varabiliyor. Ondan sonra imalat ve montaj süreçleri var. Yani çok hızlı olmuyor. Elimizden geldiği kadar hızlı yapıp 1 yıl veya 15-16 ay içinde ilk seri imalat ürünleri ortaya çıkarmaya çalışacağız. Sonra kalifikasyon testinden geçecek, sertifikasyon ise daha uzun bir süreç." dedi.
İlk sertifikasyon için geri sayım
Bu çalışma tamamlanınca Avrupa Havacılık Emniyet Ajansının (EASA) onay sürecinin gerçekleşeceğini dile getiren Akşit, şunları söyledi:
"Bu süreç iki aşamalı. İlk önce organizasyonun onayı. TEI olarak ilk defa Türkiye'de bir havacılık motoru tasarım organizasyonu; mühendislik ekibini ve yeteneklerini onaylattırıyor: 'Bu ekip sivil yolcu taşıyacak bir motor tasarlayabilir. Bütün her şeyiyle kontrol ettik. Her şey uyumlu mu diye.' Bu süreçte artık sona geldik. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü sağ olsun ilk defa yapmış olmalarına rağmen ciddi olarak destek veriyorlar. Beraberce, ekip olarak çalışıyoruz. Bu onayı almak için artık çok az süre kaldı. Birkaç ay, belki daha az.
Hemen peşinden bu sefer bu organizasyonun tasarlamış olduğu motoru tip sertifikası sürecine sokuyorsunuz. Motorun kendisi testlere girmeye başlıyor. Bu süreçten önce motoru defalarca test ettik, hatta uçurduk. Hem bizim hem TUSAŞ'ın uçuş güvenliği komitelerinden onay alıp öyle uçtu. Motorun belli testleri başarıyla geçmiş olması otomatik olarak sertifika verileceği manasına gelmiyor. Sertifika otoritesi 'Her şey bürokratik sürece uygun olacak' diyor. Her şeye teker teker bakıyorlar. Dizayn organizasyon onayını alır almaz tip sertifikasyon süreci başlayacak. Sertifikasyon denetçisi huzurunda daha önce yaptığımız testleri bir daha yapacağız. Hedefimiz 2025 sonuna bunu yetiştirmek. Bu süreç tamamlandığında artık dünyada sivil herhangi bir helikoptere motoru satabilecek duruma geleceğiz."
TUSAŞ'ın GÖKBEY ile ilgili sertifikasyon ve seri üretim çalışmaları yürüttüğünü ifade eden Akşit, TEI-TS1400 hazır olduğunda ithal motorla yapılan tüm testlerin tekrarlanmayacağını, motora bağlı bir kısım testin yenileneceğini belirtti.
Milli uçak motorunda sona yaklaşıldı
Mahmut Akşit, Türkiye'nin ilk milli uçak motoru olan, türevleriyle insanlı/insansız hava araçlarına, helikopterlere, deniz platformlarına güç verebilecek TEI-TF6000 Turbofan Motoru konusunda da sona yaklaştıklarını bildirdi. Akşit, şöyle konuştu:
“Orada da halkımıza biraz sabır telkin ediyoruz. Çünkü çok uzun sürede yapılan işleri çok kısa sürede yapmaya çalışıyoruz ama bazı süreçleri ne kadar da olsa kısaltamıyorsunuz ama sona geldik. İlk motorumuzun çalıştığını inşallah yakında anons etmeyi Allah nasip eder. Bunu duyurduğumuz zaman da hemen 1-2 ay sonra herhangi bir araçta uçacak diye beklememek lazım. Bu yine bir sürü testlere girecek. Uzun bir maratondayız. 3-5 yılda yaparız dediğimizde teknoloji kazanımını kastediyoruz. 3-5 yıl sürmeden ilk motorumuzu çalıştırıyoruz, TEI-TF6000'de de böyle oldu. İlk motoru çalıştırmamız inşallah 5 yılı bulmayacak. Bu sürecin iyi bir yerindeyiz TEI-TF6000'de. İlk motorumuzu çalıştırmaya bayağı yaklaştık.”