İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne açılan davaya göre, İzmir’de pilot olarak görev yapan Emre E. (31), 2018 yılının haziran ayında sol gözünün içinde bir ben (kitle) olduğunu fark etti. Tedavi olmak için İzmir’den İstanbul’a gelen Emre E., ünlü bir göz hastanesine gitti. Prof. Dr. Samuray T. tarafından Emre E.’nin sol gözüne radyoaktif plak uygulaması ile göz içinde bulunan kitleye ışın tedavisi yapıldı. Bu uygulamanın sonunda Emre E.’nin gözünün içinde bulunan kitle küçülmeye başladı. Ameliyatın başarılı geçmesinin ardından Emre E., Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne bağlı hastaneden yapılan tetkikler sonucu uçuşa elverişlidir raporu aldı. Yaklaşık bir yıl pilotluk mesleğini başarılı bir şekilde sürdüren Emre E.’nin bu defa göz içi sıvısı kirlenmeye başladı. Tekrar İstanbul’a gelen Emre E., Prof. Dr. Samuray T.’ye gitti. Prof. Samuray T., ‘vikretomi’ (retina cerrahisi) ameliyatı olursa görüşünün düzeleceğini belirterek Emre E.’yi hastanede çalışan Prof. Dr. Fevzi A.’ya yönlendirdi.
'GÖRME İHTİMALİN YOK'
Hürriyet Gazetesi’nden Özge Eğrikar’ın haberine göre, Prof. Dr. Fevzi A. tarafından ameliyat olan Emre E., antibiyotik ve göz damlaları yazılarak eve gönderildi. Rahatsızlığı devam eden Emre E., tekrar hastaneye gitti. Tekrar ameliyat olan Emre E.’nin göz merceği alınarak yerine silikon konuldu. İddiaya göre görmesinde bir düzelme olmayan Emre E., kendisini ameliyat eden doktor Fevzi A. ile görüştü. Ancak Prof. Dr. Fevzi A., pandemi süreci dolayısıyla Emre E.’yi erteledi. Bunun üzerine başka bir doktora giden Emre E., retinadaki hasarın çok yüksek olduğunu ve tekrar görme ihtimalinin olmadığını öğrendi.
'MESLEĞİNİ YAPMASI İMKÂNSIZ'
Emre E.’nin avukatı Saniye Ülgen, “Görme Kaybı sebebiyle müvekkilin pilotluk sertifikası iptal olmuştur. Yaşanan bu süreçte müvekkil, hem maddi hem de manevi olarak çok yıpranmıştır. Özellikle çocukluk hayali olan pilotluk mesleğini yapması, uygulanan bu yanlış işlemler ile imkânsız hale gelmiştir. Ayrıca gözünde tedavisi mümkün olmayan görme kaybı meydana gelmiş, gözün görünümünde de kalıcı olarak ciddi deformasyon oluşmuştur. Gözünde görme kaybı dışında estetik olarak da kalıcı hasar oluşmuştur. Bu nedenle iki doktor ile hastaneden ‘tıbbi malpraktis (kötü hekim uygulaması)’ davasını açma zarureti doğmuştur. 10 bin lira maddi, 1 milyon lira da manevi tazminatın davalılardan tahsilini istiyoruz” dedi.
TIBBİ MALPRAKTİS NEDİR?
Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) göre Tıbbi Malpraktis kavramı, bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi, ‘hekimliğin kötü uygulanması’ anlamına geliyor.