MENÜ
İstanbul 24°
Haber Air
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
pegasus
SAMSUNLU: HİZMETLERE DEVAM EDECEĞİZ
Havacılık Haberleri
14 Ekim 2021 Perşembe 21:57

SAMSUNLU: HİZMETLERE DEVAM EDECEĞİZ

İstanbul Havalimanı’nın “İşaret Dilini” seçmesi nedeniyle düzenlenen törende konuşan İGA CEO’su Kadri Samsunlu, İstanbul Havalimanı’nda engelli yolculara yönelik hizmetlere devam edeceklerini söyledi

“İstanbul Havalimanı İşaret Dilinde İşaretini Arıyor” yarışması sonuçlandı. Yarışma sonucunda halk oylamasıyla ilk sırayı Ali İsmet Öner aldı. Eski milletvekili Lokman Ayva ve Yapımcı Türk İşaret Dili çevirmeni Nurben Kendirli, İstanbul Havalimanı'nın yeni işaret dilini uygulamalı olarak birlikte yaptı. İstanbul Havalimanı'nın yeni işaret dili, İstanbul’u temsil eden Osmanlı Tuğrası şeklindeki bir elin dört parmağı ile elin havalimanını, uçağı ve pisti temsil eden 3 parmak halinde aşağıya doğru çizdiği hareket belirlendi.

İGA CEO’su Kadri Samsunlu, törende yaptığı konuşmada engelli yolcuların hayatlarını kolaylaştırmak için hizmetlere ve yeniliklere devam edeceklerini açıkladı. Samsunlu’nun erişilebilirlik konusundaki mesajları şöyle:

YAPAMAYACAKLAR, BİTİREMEYECEKLER DENİLDİ

“Bugün İGA için çok özel bir gün. Bu proje bir hayalle başladı. Bu hayal de Türkiye’mizin havacılık sektöründe altyapı, üstyapı ve havayolları ile beraber dünyada en kafaya oynayan bir noktaya ulaşmasıyla koyduğu hedefti. Bu hedef Atatürk Havalimanı’nın yeni uluslararası terminali açıldıktan 9- 10 sene sonra kondu. 2013 yılında ihale yapıldı, 2015 yılında gerçekten bir Madmax filmini andıran bir alanda bu havalimanın inşaatı başladı. Biz bu inşaata başladığımızda buranın kurucusu olan 5 şirketimize bunu yapamayacakları, bitiremeyecekleri, bir sürü kulp takıldı ve biz bu inşaatı 42 ay gibi süper bir sürede, çok kısa bir sürede başarıyla tamamladık. Buradaki hayalin olmayacağı ile ilgili, açıldıktan sonra da durmadan havalimanımızla ilgili iddialar söylendi. Taşıyamayacaklar dendi, taşındı. Opere edemeyecekler dendi, opere edildi. Bugün de çok gurur duyarak dünyanın en prestijli seyahat yayınlarından, dünyanın en iyi ikinci havalimanı seçilmiş durumdayız. Bu konuda mütevazi olmayacağım çünkü bütün şirketin kurucularının, şirketin yönetim kurulunun, şirketin icra kurulunun, yönetimin, binlerce arkadaşımızın ne tür bir negatif rüzgar altında bu süreci yönettiğini biliyorum. Bu esasında bizim için de iyi oluyor. Çünkü diri kalmamızı sağlıyor ve her zaman genel akışın önünde gitmemizi sağlıyor. Bu da neyi getiriyor? İstanbul Havalimanı’nın her anlamda dünyada farklı bir yere oturmasını getiriyor.

ÜSTÜNE KOYARAK DEVAM EDECEĞİZ

Bu kurum kültürünü yerleştirdiğimiz için bundan sonra da biz bu havalimanında üstüne koyarak devam edeceğiz. Burada çok önemli süreçlerimiz var. Benim şahsen önem verdiğim konulardan biri bu erişilebilirlik konusu. Diyebilirsiniz ki ‘niye buna bu kadar önem veriyorsunuz?’ Çünkü senin yolcu tabanının önemli bir kısmı zaten erişilebilirlik problemi olmayan, her yere rahat rahat erişebilen insanlardan oluşuyor. ‘Niye akıllı bir planlama yapmıyorsun da kaynaklarının bir kısmını bu tarafa yayıyorsun?’ Bunun birkaç boyutu var. Birinci boyutu herkes eşit olmalı. Bu tür yapılar sadece normal dediğimiz insanlar için yapılmıyor. Bu tür yapılar bütün insanlar için yapılıyor ve bu tür yapılara yaşamsal sıkıntıları olan insanlarımızın daha çok ihtiyacı var. Şimdi bir anne düşünün; engelli bir çocuğu var, İstanbul’da bir apartman dairesinde 70 metre karede o çocuğu büyütüyor. Bahar gelmiş memleketine gitmek istiyor. Van’a gidecek. İki yolu var. Biri atlayacak arabasına imkanı varsa eşi ile beraber sürerek gidecek. Bu kaldırılabilir çünkü aile ortamı, dar bir ortam. İkincisi otobüse binecek, 24 saatten fazla 40 küsür kişiyle beraber Van’a gidecek. Vekilimizin söylediği Yalova’da minibüste 5 dakikaya dayanamıyorlar ve o çocukları indiriyorlar, anneyi indiriyorlar. Orada o annenin yaşadığı eziklik, o ailenin yaşadığı daha da hapis olma duygusunu siz 24 saat gideceğiniz bir yolda düşünün. Geriye ne kalıyor, havayolu kalıyor. Buradan biniyorsunuz 1.5 saat sonra Van’a ulaşabiliyorsunuz. Bunu uluslararası düşünün; Amerika’da yaşayan bir ailenin Pakistan’daki köklerine ulaşmak için gittiğini ve yanlarında bir engelli çocuk olduğunu düşünün. Bunun başka hiçbir yolu yok, uçakla gitmek zorunda. O zaman siz bu insanların hepsine bu mekanın içinde yaşama hakkı vermek zorundasınız. Biz bunu kendimize hayal olarak koyduk. Dedik ki bu havalimanın içinde sadece ve sadece tüm insanların yaşayabileceği bir ortam yaşatacağız, oluşturacağız. Bu insanların neye ihtiyacı olduğunu da bu insanları tanıyan, bunlarla emek veren kişilerle beraber yapacağız. Paydaşlarımızla beraber yapacağız. Bu paydaşlarımızın bu süreçte bize verdikleri destekle beraber bu erişebilirlilik sistemini oluşturduk. Yoksa bunu anlamak, öğrenmek  düşünmek gibi  bir yetimiz yok. Ama bunu bilen, bununla yaşayan, bu grubun dili olmuş, lideri olmuş kişilerin görüşlerini süreçlerin içine yedirirseniz sonunda böyle bir ortam oluşur.

İGA CEO'su Kadri Samsunlu ve eski milletvekili Lokman Ayva

DEVLETİMİZİN ALKIŞ HAKKI VAR

Erişilebilirliğin benim için ikinci bir şahsi sebebim var. Ben bir engelli babasıyım. Benim 21 yaşında bir otistik kızım var. Vekilimin güzel bir sözü var; ‘ne çektiğimi bir Allah, bir ben bilirim’ diye. Bizim de buna benzer hikayelerimiz var yaşamımızda. Yaşam bir test. Bu testin içinde en iyisini yapmak zorundayız ve engellilerle yaşayan aileler de kendi çocuklarına yaşadıkları her gün bir gün sonrasını düşünerek yaşıyorlar. Bugün ben varım, yarın ben yokum. Bu çocuk ne olacak? Bu çocuk nasıl büyüyecek ? Bu konuda devletimizin bir alkış hakkı var. Yaptıkları gerçekten müthiş, verdikleri maddi destek, eğitim destekleri, barınma destekleri… Çok net söyleyebilirim; bunu bir engelli babası olarak söylüyorum, eşim bir Avrupa vatandaşı, bilerek söylüyorum. Türkiye’de verilen imkanlar hiçbir yerde yok. Ondan dolayı bu konuda da hükümetin son 20 yılda yaptıklarına özel bir parantez açmak gerekiyor. Biz burada havalimanımızı herkes için özgür ve eleştirilebilir hale getirdik. Bunun sonucunda da kendi yaptıklarımızı belgelemek ve denetletmek istedik. Onun için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın erişilebilirlik belgesini İstanbul’da yıllar sonra alan birinci kurum vilayet, biz ikinci kurum olduk. İstanbul Valimiz Ali Yerlikaya da ciddi anlamda bu belgenin hareketlenmesi ve birçok kuruma verilmesi yönünde adımlar atıyor.

OTİSTİK YOLCULAR İÇİN ÖZEL YOLCU ODALARI

Burada bağımsız hareket etmeyi sağlamak için farklı engel grupları için; çok fazla engel grubumuz var ama ana engel gruplarımızın tümünde giriş kapısından uçuş kapısına kadar havalimanımızı deneyimledik. Beraberce denetledik. Onlar da burada her noktada yapmamız gereken aksiyonları bize bildirdiler. Mesela otistik çocukların ciddi anlamda bir alana ihtiyacı var. Zaten bilmedikleri ortamlara girmek, önündeki sürecin ne olduğunu bilmeden bir alanda beklemek onları rahatsız ediyor. Onun için özel yolcu odaları oluşturduk. Bunlar hem kara tarafında var hem hava tarafında var.

İGA Yolcu Deneyimi Dizaynı Sorumlusu Hilal Kahraman(solda)

YETİŞKİNLER İÇİN ALT DEĞİŞTİRME ODALARI

Yetişkinlerimizin alt değiştirme odaları… Bunlar çok küçük detaylar ama biz bu havalimanını ikinci yaparken her yolcunun cebine bir hizmet koyma amacıyla yapıyoruz. Bugün böyle bir ihtiyacı olan yaşlı bireyini memleketine götürmek isteyen bir ailenin en büyük sıkıntısı bu. Zaten eziliyordu, onu götürürken bizim burada onun ihtiyaçlarının hepsini görebileceği bir noktayı hazırda tutmamız lazım. O nokta belki haftada bir kere kullanılıyor. Ama o oda bir kere kullansın diye yapılıyor. Biz bu havalimanında itfaiye örgütünü, yüzlerce itfaiyeciyi tutuyoruz. Bizim açımızdan hiçbir farkı yok. O itfaiyeci bir gün yangın çıkarsa diye bekliyor orada. Aynı şekilde bir yaşlının böyle bir ihtiyacı varsa o zaman o odayı koyacaksınız. Allah’tan bu terminal zaten büyük, belki ayda bir kere kullanacak ama bir kere kullanırken o aile bunu hiçbir zaman unutmaz. O aile koyacak bunu cebine gittiği yerde bizim doğal pazarlamamızı yapacak. Ben gittim, bunu gördüm diyecek. Dünyayı görmüş vekil diyor ki ‘ya ben bunları hiçbir yerde görmedim. Siz normal insana verdiğiniz imkanlarıı koyun önüne, işte o zaman İGA’nın dünyadaki ikincilik sıralaması herkesin kafasında bir marka, bir pozitif imaj olarak yerleşecek. Bu da bizim ticari işletme olmak dışında bu ülkeye karşı görevimiz. Biz bunu böyle gördüğümüz için yapıyoruz, biz bunu istediğimiz için yapıyoruz. Bunu hiçbir karşılık beklemeden yapıyoruz. Çünkü bu insanların başka bir çözüm mercii yok. Bunu koyarsanız seyahat eder, bunu koymazsanız eve kapanır. Ben nasıl seyahat ediyorsam, toplumun her kademesindeki birey de aynı seyahati yapabilme hakkına sahip. Bu kapsamda bunu yapıyoruz.

OTİZM VE DEMANSLI YOLCULARA ÖZEL KART VERİYORUZ

Bunun dışında otizm ve demans gibi yüzüne baktığınızda anlamayacağımız ama ciddi anlamda mental sıkıntıları olan kişilere de farkındalık yaratmak için onlara kart veriyoruz. Bu çok özel bir uygulamadır. Yakanızda bir kart var, kartta ay çiçekleri var. Bizim personelimiz, 7 bin kişi temizlikte çalışan arkadaşlarda onbinlerce kişi o kartı gördüğü zaman hemen anlıyor. Ama alnında yazmadan anlıyor. Bu çocuğa, bu insana bizim özel ilgi göstermemiz lazım diyor. O kurdelanın ne anlama geldiğini bütün personelimize öğrettik. O yolcuya her noktasında yardım etmek görevi verilmiş durumda. Görme engelli misafirlerimiz için sesli adımlar ve erişilebilir rotalar gibi kolaylıklar var.

100'E YAKIN ÇALIŞAN İŞARET DİLİ EĞİTİMİ ALDI

100’e yakın arkadaşımız uluslararası işaret dili eğitimini aldılar ve bugün yolcularımıza yardım ediyorlar. Beklediğimizin üzerinde bir ilgi oldu. Bu da bizim açımızdan çok sevindirici. Terminal içindeki anonslarda, dijital danışma kiosklarında, internet sitemizde ve mobil uygulamamızda işaret dilini her noktada görebiliyoruz. Erişilebilirlik konusunda önümüzdeki günlerde yeni şeyler yapmamız lazım. Bu konuda tüm paydaşlarımızdan, tüm ize destek verecek, görüş verecek kurumlardan yardım istiyoruz. Siz bize görüş verin, taleplerinizi iletin, biz zaten yapabileceğimizi yaparız. Elimizin en açık olduğu konu erişilebilirlik konusu. Bunu bilin ona göre bize yol göstermede, destek vermede bugüne kadar olduğu gibi yanımızda olmaya devam edin.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Haber Air