HAVACILIKTA YENİ DÖNEM: TÜRKİYE'NİN KÜRESEL VİZYONU
3/2/2025
Havacılık, tarih boyunca erkek egemen bir alan olarak görülmüştür. Kokpitten kabin içine, yer hizmetlerinden bakım ekiplerine kadar, kadınların bu sektörde var olma mücadelesi her zaman zorlu olmuştur. Ancak, yapılan araştırmalar ve bireysel hikâyeler gösteriyor ki kadınlar sadece bu mesleklerde var olmakla kalmıyor, aynı zamanda önemli değişimlere de öncülük ediyorlar.
Gökyüzüne Açılan Kapılar: Kadınlar gökyüzünde
Kadın pilot olmak, hala birçok kişi için şaşırtıcı bir durum olabiliyor. Oysa ki kadınlar, sadece kokpitte değil, aynı zamanda askeri havacılıkta da önemli roller üstlenmiş durumda. Yaptığımız derinlemesine mülakatlarda, bir kadın pilotun karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, mesleğin erkek egemen algısıyla şekillenmiş olmasıydı. "Git, evinin kadını ol" cümlesini bir generalin ağzından duymak bile, kadınların nasıl bir dirençle mesleklerini sürdürdüklerini anlatmaya yetiyor. Ancak o, buna boyun eğmek yerine, teğmen rütbesiyle şu cevabı vermişti:
"Eğer bunu yapmak hedefimde olsaydı harp okulunu okumazdım!"
Bu direniş, sadece bireysel bir mücadele değil, aynı zamanda kendisinden sonra gelecek kadın pilotlar için bir yol açma çabasıydı. Bugün onun gibi güçlü kadınlar, gökyüzüne baktığımızda sadece uçakları değil, aynı zamanda değişimin de izini bırakıyorlar.
Kabin İçinde Göz Hapsinde Olmak ve Cinsel Taciz
Havacılıkta en görünür alanlardan biri kabin memurluğu. Ancak bu meslek, yalnızca yolculara hizmet sunmakla ilgili değil. Kadın kabin memurları için, fiziksel ve psikolojik bir savaş alanı haline gelebiliyor. Giyimden makyaja kadar her detayın bir denetim unsuru haline gelmesi, kadınların çalışma alanındaki hareketlerini kısıtlayan bir baskıya dönüşüyor. Sürekli göz hapsinde olmak, sadece yolcuların değil, aynı zamanda çalışma arkadaşlarının da bir değerlendirme nesnesi haline gelmek, bu meslekteki en büyük zorluklardan biri olarak karşımıza çıkıyor.
Bir kabin memuru, bu baskıyı şöyle anlatıyor:
"Ben güleç bir insanımdır ama bir gün duty-free’de bir yolcuyla konuşurken güldüm. Kabin amiri, adamın önünde beni azarladı: ‘Ne var ki bunda bu kadar gülünecek?’ O an anladım, burada her şey kontrol altında olmalı. Gülüşümüz bile."
Ancak göz hapsi, sadece sosyal baskıyla sınırlı değil. Kadın kabin memurları, uçakta fiziksel ve sözlü tacizle de sık sık karşılaşıyor. Bir kabin memurunun yaşadığı olay, bu sorunun ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor:
"Uçakta panik atak geçiren bir yolcu, aniden saçımı çekip beni kapıdan kapıya vurdu. O an mücadele etmeye çalışırken, çevredeki yolcular da karıştı. Uçak yere indiğinde, polise haber verildi ama adam kağıt işlemleriyle oyalandı ve apronda koşarak kaçtı. Böyle bir olaydan sonra kimse ‘İyi misin?’ diye bile sormadı. Taciz, sadece fiziksel saldırı değil, aynı zamanda yalnız bırakılmak demekti."
Yer Hizmetlerinde Kadın Olmak: Ağır İşler, Hafife Alınan Kadınlar
Yer hizmetleri denildiğinde akla genellikle fiziksel gücün ön planda olduğu bir çalışma ortamı gelir. Bu nedenle, kadınların bu alanda kendilerini kanıtlamaları, çok daha fazla çaba gerektiriyor. "Elinin hamuruyla ne işin var burada?" cümlesi, kadın çalışanların en sık duyduğu cümlelerden biri. Ancak inatla çalışmaya devam eden kadınlar, uçakları yerinden iterek, devasa yükleri kaldırarak, ağır makineleri kullanarak hem fiziksel hem de zihinsel dayanıklılıklarını kanıtlıyorlar.
Bir yer hizmetleri çalışanı şöyle anlatıyor:
"Ben ilk uçak ittiğimde, neredeyse ağlayacaktım. ‘Onu ben ittim!’ diye bağırmak istedim. O an, burada var olduğumu, gerçekten başardığımı hissettim."
Ne yazık ki, hala belli şirketlerde yer hizmetleri ramp alanlarında kadınların çalışmasına sıcak bakılmıyor ve bu alanlarda erkekler tercih ediliyor. Ancak, kadınların bu alandaki varlığının artması ve daha fazla üst düzey konumlara gelmesi gerektiği çok açık. Havacılık sektöründe kadınların yükselişini desteklemek, sadece eşitlik meselesi değil, aynı zamanda sektördeki çeşitliliği ve verimliliği artıran bir gereklilik.
Bakım Görevlisi Olarak Havacılıkta Kadın Olmak
Havacılığın en teknik alanlarından biri olan uçak bakımı, çoğu zaman erkeklerin tekelinde görülen bir alan. Ancak kadın bakım teknisyenleri, sektörde adlarını giderek daha fazla duyuruyor. Bir bakım görevlisi, karşılaştığı önyargıları şöyle anlatıyor:
"İlk gün işbaşı yaptığımda, ‘Bunu kaldıramazsın, senin işin değil’ dediler. Ama ben pes etmedim. Uçağın en kritik sistemlerini söküp takabilen biri oldum. Ellerim yağ içinde çalışıyorum ama işimi seviyorum. Bunu kabul etmeleri zaman aldı ama başardım."
Kadın bakım teknisyenleri, genellikle fiziksel güç gerektiren işlerde küçümseniyor ve teknik bilgileri sorgulanıyor. Ancak, işlerini titizlikle yapan bu kadınlar, artık sektörde daha fazla kabul görüyor. Kadınların bu alandaki varlığı, sadece cinsiyet eşitliğini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda sektöre daha disiplinli ve detaycı bir yaklaşım getiriyor.
Bir uçak teknisyeni ise süreci şöyle özetliyor:
"Başlarda zorlu işler verilmezdi, daha hafif görevlerde tutulurdum. Ama ben motor değişimlerine katılmak istedim, arızalara gitmek istedim. Zamanla mücadelem sonuç verdi. Ama hâlâ bazıları şaşırıyor. ‘Sen bunu nasıl yaptın?’ diye soruyorlar. Aynı eğitimi aldım, aynı ortamda çalışıyorum, neden yapamayayım?"
Kadınlar Gökyüzünü ve Yeryüzünü Dönüştürüyor
Havacılıkta kadınların karşılaştığı zorluklar sadece fiziksel engellerle sınırlı değil; aynı zamanda cinsiyetçi yaklaşımlar, psikolojik baskılar ve mesleki dışlanmalarla da mücadele etmeleri gerekiyor. Ancak her biri, verdikleri mücadelelerle bu sektörün dönüşümüne katkı sağlıyorlar. Onlar sadece gökyüzünü değil, havalimanlarını, çalışma alanlarını ve iş kültürünü de dönüştürüyorlar. Ve belki de en önemlisi, gelecekte bu mesleği seçmek isteyen kadınlara, "Bu işi yapabilirsin!" diyerek ilham oluyorlar.
Rabia öztunç 9 Mart 2025 Pazar 21:04
|
Muzaffer Çetingüç 9 Mart 2025 Pazar 10:42
|
Burcu Somer 9 Mart 2025 Pazar 06:07
|
Feza 8 Mart 2025 Cumartesi 17:17
|
Vedat Gürbüz 8 Mart 2025 Cumartesi 16:37
|
Sema toraman 8 Mart 2025 Cumartesi 15:54
|
Himmet ilemin (UçanYürek) 8 Mart 2025 Cumartesi 14:25
|
Nedret Öztunç 8 Mart 2025 Cumartesi 14:11
|