MENÜ
İstanbul 24°
Haber Air
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
pegasus
YOLCULAR NEDEN TAHLİYE EDİLEMEDİ?
Havacılık Haberleri
27 Ocak 2022 Perşembe 13:36

YOLCULAR NEDEN TAHLİYE EDİLEMEDİ?

İGA CEO’su Kadri Samsunlu, İstanbul Havalimanı’nda yapılan karla mücadele çalışmalarını ve yaşanan tüm olayları tek tek anlattı ve sorulara cevap verdi

Habertürk TV’de yayınlanan Ebru Baki’nin ‘Para Gündem’ programına konuk olan Kadri Samsunlu'nun anlattıkları şöyle:

Kar operasyonu geçen hafta Cuma günü başladı. O zamandan beri alarm durumunda havalimanı. AKOM’la birlikte hepimizin bulunduğu bir merkezde İstanbul’un özellikle trafik akışını ve ihtiyaçlarını takip ettik. O gün saat 1’e kadar bu havalimanından 400’e yakın uçak kalktı, 50 bine yakın da yolcu gitti. Yani bu kar geldiği anda bizim beklediğimiz gibi dağılarak 12 saat içinde 15-20 santim düşseydi biz zaten ilk saat 1’e kadar 3-4 santim düşmüştü bu karda hiçbir sorun çıkmazdı. Biz o yüzden son dakikaya kadar bütün pistlerimizi açık tutmak için mücadelemizi gösterdik. Uçaklar iptal edilince terminalde 20 bine yakın kişi kaldı. 20 bin kişiyle sadece birkaç fotoğraf üzerinden yorum yapmak doğru değil. Ben pazartesi sabahından beri buradayım. Ne yapıldığını anlatayım; buradaki insanlardan herhangi bir tanesi aç kaldığını, kumanya alamadığını, üstüne battaniye verilmediğini, üşüdüğünü veya alış-verişlerinde internet bağlantısında sorun yaşadığını, bir ihtiyacının giderilmediğini söylerse tabi ki dava açabilir bize. O durumda yaptıklarımızı göğüsümüzü gere gere anlatırız. Bu kar sürecinde birinci hedefimiz şuydu; hiç kimse dışarıda kalmasın. Bunu hava tarafında da kara tarafında da sağladık. D-20 bağlantı yolumuzdan 1000’e yakın aracı kendi imkanlarımızla havalimanı otoparkına aldık. Bu insanların tümünü terminal içerisine davet ettik. Burada bütün ihtiyaçlarını karşıladık. Doğrudur otele gitmek isteyen yolcular oldu iki gün bekledikten sonra. En proaktif çözümleri getirmeye çalıştık tabi mutlu muyuz insanların yerlerde yatmasından? Tabi ki mutlu değiliz ama 20 bin kişiyi aynı anda bir havalimanında konforlu bir şekilde oturtacak alt yapı ticari ve ekonomik değil, mantıklı değil. Çünkü biz burada yolcuları gün içerisinde döndürüyoruz ve buradan gönderiyoruz. 20 bin kişiyi aynı anda burada tuttuğumuz çok az zaman vardır. Ondan dolayı tabi ki rahatsız oldular. Ben bunu yadsımıyorum ama ne gerekiyorsa ne destek gerekiyorsa bunun hepsini verdiğimizi düşünüyorum. Hukuki tarafı ayrı konudur, herkes hakkını arayabilir. Biz de yaptıklarımızı anlatırız. Ondan sonra da üstümüzü düşen yükümlülük varsa yerine getiririz.

60 BİNDEN FAZLA KUMANYA DAĞITILDI

Kızılay’a çok teşekkür ediyorum. Vilayetin AFAD’ın gönderdiği battaniyeler, bizim kendi battaniyelerimiz 5 bin battaniye dağıtıldı. Elimizden gelenin en iyisinin yapıldığını ben sahadaydım sürekli. Doğrudur sinirlenenler oldu, onları yatıştırdık. Ama herkesin ihtiyacını elimizden geldiğince gördüğümüzü düşünüyorum.

ÇEVİK KUVVET VE KARTON OLAYI

Biz kimseye karton dağıtmadık, kimseye karton dağıtmak gibi planımız da olmazdı. Burası çok büyük sevkiyatın olduğu bir havalimanı. O sırada ticari işletmelerden kartonları alıp altlarına koymuş olan yolcular olabilir. Organize şekilde yapıldığını düşünmüyoruz. Yolcular o anki panik anlarında o kartonları bulmuş olabilirler. Organize karton dağıtımı gibi bir şey söz konusu bile değil. Komik bu böyle bir şey olabilir mi? Biz karton mu getirteceğiz buraya! İkincisi, polisimiz gösterdiği tepki olaya bir tepki değil. Polis sadece orada durdu. Oradaki 200 kişi ile iletişimi bizim buradaki emniyetimizin başındaki müdür arkadaşımız yaptı. Onları ikna etti ve otellere geçmelerinde aracılık yaptı. Burada tepkiler olabilir, burası bir terminal ve biz burada güvenliği herkes için sağlamamız lazım. Oradaki insanların haklı olarak tepkileri olabilir. O tepkiyi duyduk ve anında havayolu ile beraber çözüm üretildi, emniyet de üstüne düşeni fazlasıyla yaptı. Oradaki görüntü yok polis gücüymüş, onlar bizim burada çalışan polis arkadaşlarımız.  

OTEL KONUSU

Biz bir terminalde dünyadaki en büyük otele sahibiz. 450 oda var bu otelde. Bunların hepsi full oldu. Onun dışında şehre ulaşım zor oldu kar yağdığında. Burada metro olsaydı dahi yolculara söylerdim: Bakın burada güvendesiniz, bir çatı altındasınız. Bütün ana ihtiyaçlarınıza cevap verecek o ortam hazır, imkan burada, şehre gidip indiğiniz andan sonra gideceğiniz yere ulaşma konusunda risk görüyorsanız hissediyorsanız lütfen gitmeyin derdim. Kalan yolcuların büyük kısmı yabancı yolcu.  Yabancı yolcu o hava şatlarında üçüncü bir ülkede şehrin merkezine gitmeyi mi tercih eder, terminalde kalmayı mı tercih eder? Ben terminalde kalmayı tercih edeceğini düşünüyorum. Bu konuda herkese en önemli şekilde mesajımızı verdik ve bütün ihtilaçlarını gidermek için elimizden geleni yaptık.

ÇATI ÇÖKMESİ

Havalimanında olan her şey İGA İstanbul havalimanı gibi düşünülüyor. Bizim bir sürü paydaşımız var. En büyük paydaşımız da Türkiye’nin yüz akı THY. Onların bir sürü binası var, Havaş, Çelebi’nin var. Bu binalarda sorunlar yaşanabilir. Bu sorunların hepsini İGA imiş gibi havalimanı imiş gibi anlamak lazım. Bizim kendi yönetimimizde olan hiçbir lokasyonda sıkıntı yaşanmamıştır. Geçici olarak yapılmış depoda, kargo alanında bir çökme olmuştur. Çok anormal bir kar birikmesi oldu ve bu karlar rüzgarla uçuşup bazı yerlerde 1 metreyi, 1.5 metreyi geçti. Bu çatının üstünde böyle bir kar birikmiş olabilir ve bunun sonucunda çöktüğünü düşünüyorum. En büyük şansımız kimsenin canının yanmaması ve bu bizi en çok mutlu eden konu. Zaten THY orayı kullanmıyor, kargo merkezi hazır. Görüntüleri bize yazdılar, burada birçok paydaş var, herkes elinden geldiği kadar buraları en üst kalitede yaptı.

KARIN MALİYETİ

Tabi belli bir faturası var ama bizi yıkacak bir fatura değil. Şöyle; bir kere yolcu kaybımız var. Uçak hareketinde azalma. Bu gelir bacağı, bunu bir tarafa bırakalım, önemli değil biz bunu ileride kazanırız. Önemli olan yolcunun İstanbul’da yaşadığı deneyimden sonra evine gittiği zaman ‘Ya ben iki gün kaldım ama benim her ihtiyacımı gördüler, sıkıntı yaşamadım. Emniyet içinde kaldım, uçağıma bindim ve geri geldim’ demesi. Müşteri memnuniyetini müşterinin algısını pozitif tutmak eğer burada bir azalma yaşadıysak bu bize daha büyük yük olur. Bunu düzeltmek açısından elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Parasal karşılığını hesaplamadım, bu an için çok bir önemi olmadığını düşünüyorum.

HAVALİMANINDA ŞU ANKİ DURUM

Dün itibarıyla 500’den fazla uçuş yapıldı. Bekleyen özellikle yabancı bayraklı uçakların büyük bir kısmı geri gitti. Yabancı yolcular kendi ülkelerine döndü. Bugün 800’e yakın uçuş planlaması var. Kargo uçuşları başladı, bu çok önemli bir şey. İki pistimiz açık, bugün üçüncü pistimizi de açacağız. En geç bugün akşama doğru normal 24 saatlik bandın içindeki hacimlerimizi yapar noktaya gelmiş olacağız. Havalimanının içinde de artık yoğunluk yok, yolcular uçuşlarını yapabiliyorlar. Artık normale döndük diyebilirim.

İKİNCİ OTEL YAPMA KARARI ALDIK

Otelin müthiş bir performansı var doluluk ve odabaşı gelirleri açısından. İkinci bir oteli kara tarafına yapma kararını aldık. 4 yıldızlı bir otel yapılacak, 2023’ün sonuna doğru bitirmiş oluruz. Etrafımızda otelleşme akımı var, özellikle Arnavutköy’de bir sürü otel var ve bunların hepsi çok ciddi miktarda gelir kazanıyorlar. Etrafımızdaki otel sayısının da artmasını bekliyorum.

ANALİZ EDECEĞİZ

Yaşadığımız tecrübeyi oturup analiz edeceğiz. Neleri daha iyi yapabilirdik, nelerde eksiklerimiz var, iç denetimimizi yapacağız. Burada yaşananları bir fotoğraftan, 15 saniyelik bir videodan yorumlamak da adaletsiz oluyor. Biz burada herkese açığız ne yapıldığını da biliyoruz. Bu krizin de en azından havalimanı açısından bu kadar kötü şartlar altında hiç kimsenin burnu kanamadan herkesi, biraz gecikmeli de olsa gitmek istedikleri yerlere ulaştırma noktasında geldiğimiz için de mutluyum.

UÇAKLARDA BEKLETİLEN YOLCULAR KONUSU

10 tane uçağın beklediği de icing alanına, orda kaldı bu uçaklar. Bu uçakların 10 tanesinin de icing’de olması şu demek: Bu uçakları biz kaldırmayı hazırız demek. Bu uçakları oraya saat 1’i biraz geçerek geldiler. Kar yağışı o kadar hızlı vurunca havalimanını biz bunları de-icing alanından dahi çıkartamadık. Olayın ne kadar hızlı şekilde evrildiğini ve nerelere geldiği açısından bu örneği veriyorum. Ben iki değişik saatte gittim ve gördü bu alanı. Görüş mesafesi 0 km idi. Bizim altımızda 4 çeker araç olamasaydı biz oraya ulaşamazdık. Bizim bir tane önceliğimiz var: Yolcumuzun ve personelimizin emniyeti her şeyden önce gelir. Benim oraya gittiğim iki seferde de baktığımız husus şu oldu: Biz bu yolcuları tahliye edersek terminale alabilecek miyiz? En azından dışarıda müthiş bir kar fırtınası varken, yaşlı, çoluk çocuklu ailelerin, insanların uçağın içinde beklemesi mi daha önemli, yoksa bizim ‘hayır biz bunları terminale getirmek her riski alıp bunları otobüse koyup getirmeyi mi planlayalım’? Ben şu talimatı verdim: eğer bir suç varsa da ben İGA açısından bu sorumluluğu alıyorum. Bu yolcuları uçaktan indirdikten sonra terminale getirme konusunda en küçük risk görüyorsanız indirmeyin talimatını ben verdim. Neden çünkü o yolcuların bir otobüs içinde yolda kayması durumunda dışarıda tipi varken, görüş mesafesi 0 km iken, biz nasıl kurtaracaktık o insanları? onun için ne zaman ki artık bunu yapacağız, bütün riskleri düşündük önlemini aldık dediğimiz noktada tahliye başladı ve 3 saat içerisinde 10 uçağı birer birer terminal içine aldık. O uçaklar tamamen yiyeceği, içeceği dolu olarak geldiler de-icing alanına. Çünkü kalkışa hazırlanıyorlardı. Yolcuların bütün ihtiyaçları içeride, belli sıkıntılar yaşanmıştır. ‘Bir otobüs götüremiyorsunuz eleştirisi’ otobüs gidiyor, ama otobüsün geleceği yolun üzerinde kalmış birçok araç var, dışarıda tipi var. Ya orada otobüs bir yerde tıkanır da çıkamazsa biz onları nasıl kurtaracağız orada?  Ben bu riski nasıl alabilirim? Benim görevim o yolcuların emniyetini, güvenliğini ilk önce sağlamak. Biz de onu sağladık. Ne oldu? Uçağın içinde beklettik. Yavaş yavaş tahliye ettik. Niye? Aynı anda arka arkaya birçok otobüsün içindeki yolcuyu getirip kaza riskini almak istemedik. Bunları havayolu ve yer hizmetleri ile beraber planlayarak yaptık. DHMİ ve SHGM ile görüşerek yaptık. ‘Terminale alamadınız mı?’ Ya hedef terminale almak değil ki! Hedef yolcunun emniyetini sağlamak. Birinci görev bu. Havacılıktaki en önemli konu yolcunun, pilotun ekibin emniyetidir. Bunu sağladığınız noktada ancak sizi güvenilir bir operasyon olursunuz.”

HAVALİMANININ YERİ TARTIŞMASI

Dördüncü yıl operasyondayız. 850 uçuş yapıldı burada. 120 milyon yolcu götürdük. Artık bunun yeri doğru muydu değil miydi? Hiçbirinde de sorun çıkmadı, 100 milyondan fazla bavul geçti. Bu havalimanı çalışıyor, bu havalimanı bütün paydaşları ile beraber büyümesini sürdürüyor. Ben bu tartışmanın artık bu politik ajandanın dışına çıkartılmasını gerektiğini düşünüyorum. Bu havalimanını herkes kullanıyor. Aldığımız ödülleri tamamen üçüncü kişilerin yaptığı incelemelerin sonucunda alıyoruz. 5 yıldızları bunların sonucunda alıyoruz. Bizim bununla artık enerjimizi kaybetmememiz gerektiğini düşünüyorum. Neden öyle oldu, neden böyle oldu? Oraya inilemez miydi? Bunlar artık geçti. Bu havalimanı hazır çalışıyor. Daha fazla insanları inandırmak için bir performans göstermemiz gerektiğini düşünmüyorum. Bu havalimanı bütün paydaşları ile beraber gururumuz THY ile beraber aktarma havalimanı olarak pozisyonunu güçlendirmeye devam edecek.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Haber Air